Araç kredisine kefillikten doğan uyuşmazlık, 4077 kapsamında olup, davaya Tüketici Mahkemesinde bakılır.

T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2005/3669 K. 2005/6633 T. 19.4.2005

ÖZÜ : Davacı, dava dışı İzzet İkiz’in davalı bankadan araç kredisi kullandığını, kendisinin de sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, araç üzerine davalı banka lehine rehin konulduğunu, İzzet İkiz’in bir başka borcu nedeniyle İzzet’e karşı dava dışı Vakıfbank tarafından icra takibi başlatılıp aracın satıldığını, bedelinin davalı bankaya aktarıldığını, kefilliği nedeniyle kendisinin de davalıya 2.000.000.000 TL daha ödemesine rağmen davalının mallarını haczettirdiğini ileri sürerek borçsuzluğun tespitine %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Somut uyuşmazlıkta davacının kefili olduğu dava dışı kişi ile davalı banka arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında bulunması nedeniyle menfi tespit davası Tüketici Mahkemesinde görülecektir.

DAVA ve KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

 Davacı, dava dışı İzzet İkiz’in davalı bankadan araç kredisi kullandığını, kendisinin de sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, araç üzerine davalı banka lehine rehin konulduğunu, İzzet İkiz’in bir başka borcu nedeniyle İzzet’e karşı dava dışı Vakıfbank tarafından icra takibi başlatılıp aracın satıldığını, bedelinin davalı bankaya aktarıldığını, kefilliği nedeniyle kendisinin de davalıya 2.000.000.000 TL daha ödemesine rağmen davalının mallarını haczettirdiğini ileri sürerek borçsuzluğun tespitine %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davacının davalıya 2.237.672.031 TL asıl alacak olmak üzere toplam 4.487.861.309 TL borçlu olduğunun tespitine kara verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.

Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 10. maddesi “Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” düzenlemesi getirmiştir.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının kefili olduğu dava dışı kişi ile davalı banka arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır.

4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Dörtyol’da ayrıca Tüketici Mahkemesi var ise veya Tüketici Mahkemesi olmadığı gibi tüketici davalarına bakmaya Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesi de yetkili kılınmamışsa dava dilekçesinin görev yönünden reddi şayet ayrı bir Tüketici Mahkemesi bulunmayışından dolayı tüketici davalarına bakmaya Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili kılınmışsa ara kararı verilerek davaya Tüketici Mahkemesi niteliği ile bakılması gerekir.

2- Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : ( 1 ) nolu bentte gösterilen nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.