Fi Yapı mağdurlarına umut doğdu

Kayyum sıfatıyla TMSF’nin yönettiği Fi Yapı’nın yarım kalan konutları için kaynak bulundu. Bakan Canikli, “Bütün mağduriyetleri inşallah gidereceğiz” dedi.

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, olağanüstü hal sürecinde TMSF’ye devredilen şirketlerle ilgili son durumu değerlendirdi.

Olağanüstü hal sürecinde TMSF’ye devredilen şirketlerin mali yapısının iyi durumda olduğunu belirten Canikli, mahkeme sonuçlanana kadar bu şirketlerin TMSF’de kalacağını belirterek, “Mahkeme bunları suçlu bulursa müsadere kararı verip devlete aktaracak, suçlu olmazsa sahiplerine iade edecek” dedi.

NTV’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Canikli, olağanüstü hal sürecinde TMSF’ye devredilen şirketler ve özellikle vatandaşların yoğun çalıştığı bazı şirketlerin taahhütlerini yerine getirememesi nedeniyle yaşanan mağduriyetlere dair soruya şu yanıtı verdi:

“Özellikle TMSF’ye devredilen ve konut alanında faaliyette bulunan şirketlerin bir kısmıyla ilgili ciddi mağduriyetler ve sıkıntılar var. Bunlardan bir tanesi Fi Yapı. Fi Yapı şu anda kayyum sıfatıyla TMSF’de. 5 bin 500 civarında konutun parası alınmış, tamamı tahsil edilmiş ama tamamlanmamış. Tamamlanma oranları değişik seviyelerde. Kaynağı da yok. Firmanın bunları tamamlayacak 250 milyon lira civarında bir kaynağa ihtiyacı var. Şöyle güzel bir gelişme oldu. Bir yerde bir arazisi olduğunu anladık. Bununla ilgili değerlemeler yapıldı. Onu paraya çevirerek kalan kısmı tamamlayıp bütün mağduriyetleri inşallah gidereceğiz.”

Şu an itibarıyla 800’den fazla şirketin TMSF bünyesinde bulunduğunu bildiren Canikli, bunların toplam aktif büyüklüğünün 48 milyar lira civarında, cirolarının da 30 milyar liranın üzerinde olduğunu dile getirdi.

“İki seçenek de masada”

Bu şirketlerin arasında çok güçlü firmaların da bulunduğunu anlatan Canikli, şunları kaydetti:

“Bu sistem; kara para aklama, teröre finansman sağlama kapsamında soruşturulan şirketlere soruşturma sonuna kadar kayyum atanması anlamına geliyor. Eğer müdahale etmemiş olsaydık şu anda bunların önemli bir bölümünde çok ciddi mali bozulmalar, iflaslar yaşanabilirdi. Onun da emareleri ortaya çıkmaya başlamıştı. Çünkü mahkemenin durduğu yer ve öncelikleri farklı. Orada ceza soruşturması yapılıyor. Mahkemenin odaklandığı nokta orası ama bunların da profesyonelce yönetilmesi gerekiyor. Onunla ilgili kanun hükmünde kararname ile müdahale ettik. O tarihten bu yana TMSF tarafından yönetiliyor. Mali yapısı bozulan hiçbir firma olmadı. Hatta birçoğunun mali yapıları düzeldi. Örneğin Koza Altın, 15 Temmuz öncesinde halka açık bir şirket. Şu anda fiyatları 15 Temmuz öncesinden daha fazla yükselmeye başladı.”

Canikli, anılan firmaların satışıyla ilgili, “Hukuk gereği, mahkeme sonuçlanana kadar bunlar kalacak. Mahkeme bunları suçlu bulursa müsadere kararı verip, devlete aktaracak suçlu olmazsa sahiplerine iade edecek. Teorik olarak bunların büyük bir bölümü müsadere edilecek ama şu an itibarıyla hukuki olarak iki seçenek de masada. Ancak mali yapısı bozulmuş, zarar eden ya da firmaların finansman ihtiyacını karşılamak amacıyla firmaların bir kısmı, bazı varlıkları ya da zarar edenlerin tamamı satılabilir. Çünkü zarar eden bir firmanın faaliyetine devam etmesi demek zararının artması demek.” diye konuştu.