Türkiye’de spor bahisleri, dünyanın aksine piyangoyu geçmiş durumda. Spor bahisinde Türkiye, İngiltere ve Almanya’dan sonra üçüncü sırada… Türkiye’de devletten lisanslı 6 online bayi, 5 bin de sokak bayisi var. Bahislerin yüzde 88’i internetten oynanıyor. Sektörün en önemli sorunu yasa dışı bahis siteleri… Sektörü konuşmak için buluştuğumuz Nesine CEO’su Halit Gülbakanoğlu’nun verdiği bilgilere göre, bu yıl Türkiye’de spor bahislerinin cirosunun 580 milyar TL olması öngörülüyor. Spor bahisinin yüzde 70’i futbol, yüzde 25 basketbol, kalanı da diğer branşlarda oynanıyor. Süper Lig’e oynama oranı sadece yüzde 9. Daha çok Şampiyonlar Ligi, Premier Lig, La Liga gibi liglere oynanıyor. Basketbolda da Euroleage ve NBA öne çıkıyor. En çok bahis oynanan illerin zirvesinde yüzde 30’a yakın oranla İstanbul. İzmir ve Ankara ile bu üç ilin oranı yüzde 50’ye yaklaşıyor. Sonra Güneydoğu ve Akdeniz bölgeleri güçlü. Bu bölgelerde de Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay bahiste güçlü yerler…

BAHİSLERİN YÜZDE 60’I YASA DIŞI

Gülbakanoğlu, “İşin üzücü kısmı Türkler bundan daha fazlasını yurt dışındaki bahis sitelerinde oynuyor ve devlet bundan vergi alamıyor. Şu anda bahislerin yüzde 40’ı yasal, yüzde 60’ı yasa dışı… Sektör olarak öncelikle bu yasa dışı bahisi Türkiye’ye çevirmemiz lazım. Türkiye’de vergilendirilmiş ciro 14 milyar dolar diyoruz ve gerekli düzenlemeler yapılırsa ciro 30 milyar dolar olur. Düzenleme yapılırsa bahis artmayacak, vatandaşın cebinden ekstra para çıkmayacak. Kimsenin böyle bir endişeye kapılmasına gerek yok” diye konuştu.

Sistemde toplanan paranın yüzde 70’inin ikramiye olarak ödendiğini kaydeden Gülbakanoğlu, “Gerisi vergi… Avrupa’da bu oran yüzde 90. Ödeme oranının artırılması gerekiyor. Avrupa ile rekabetçi ürün yaratmamız lazım. Şans oyunları vergisi düşürülse durum çok farklı olur. Bu oran şu anda yüzde 5, eğer yüzde 1’lere düşerse ciro daha da artacak. Sektördeki öncelikli ihtiyaç bu. Belki o zaman dışarıda oynanan 16 milyar doların 3-4 milyarı daha Türkiye’ye gelecek. Gelen cironun yüzde 25’ini vergi olarak topluyor. 1 milyar dolar fena bir kaynak değil” dedi.

“VERGİLENDİRİLMİŞ PASTA DİLİMİNİ BÜYÜTMEMİZ LAZIM”

2029’a kadar imtiyaz verildiğini de hatırlayan Gülbakanoğlu, şirketlerin komisyon bazlı değil de lisans bedeli ve vergi ödeyerek riski kendisi yönetirse Avrupa ile daha rekabetçi hale gelinebileceğini vurguladı. At yarışı, piyango ve spor bahislerinin tek platformda oynatılmasının da sektöre büyük katkı sağlayacağına dikkat çeken Halit Gülbakanoğlu, şöyle devam etti:

“Hepsi bir elden yönetilirse ya da tek bir bakanlığa bağlansa çok daha sağlıklı olur. Bu işi büyütmesinler tamam ama bu iş zaten çok büyük. Sadece vergilendirilmiş pasta dilimini büyütmemiz lazım. Ciro büyüyünce hem kulüpler hem Spor Toto daha çok kazanacak.”

AT YARIŞINDA SABİT İHTİMALLİ BAHİS 2025’TE BAŞLAYACAK

Gülbakanoğlu, at yarışıyla ilgili gelişmeleri de şöyle anlattı:

“Geçen şubata kadar sadece Varlık Fonu’na bağlı TJK oynatıyordu at yarışlarını… Varlık Fonu, Spor Toto bayilerine de oynatma kararı aldı. Bizim sözleşmelerimize göre farklı bir oyun oynatmanız için Spor Toto’dan izin almanız gerekiyor. Spor Toto, bunu uygun görmedi. O yüzden Türkiye’deki her sanal bayi ayrı bir şirket kurdu. Biz de Atyarışı.com’u kurduk. Bu pazara bir canlılık getirecek ve büyütecek. Bir de sabit ihtimalli bahise geçilecek 2025’te. Bugün altılı oynarsanız kaç para kazanacağını bilmiyorsunuz, sadece yarışlar bittikten sonra öğreniyorsunuz. Artık TJK yarış başlamadan şu at kazanırsa şu kadar katı ikramiye verilecek diyecek. Ondan sonra ona ne oynanmış, oynanmamış, herkes ona yüklenmiş oranı düşmüş sizi ilgilendirmiyor. Siz oynadığınız andaki oranı sabit olarak alıyorsunuz. Bu da sektöre can getirecek. 2011 yılında Türkiye’de sanal sitelere at yarışı oynatılması kapatıldı. 2011’de at yarışı 1 TL ciro yapıyorsa spor 1.5 TL yapıyordu. At o kadar yakındı spora. Bize kapatılınca at yarışının cirosu 50 milyar TL oldu, spor bahsi 580 milyar TL olacak. Kapatılmasıydı belki at yarışı da 250-300 milyar TL ciro yapardı devlet de buradan vergisini alırdı.”

Halit Gülbakanoğlu’na alım gücündeki düşüşün bahise ilgiyi artırıp artırmadığını da sordum. Şöyle yanıtladı:

“Ekstra artış olmadı. Eğlence sektörü belki çok fazla etkileniyor. Diyelim ki onlarda ciro yüzde 40 düşüyor, bizim sektörde belki yüzde 10 düşüyor. Piyasaların etkilendiği kadar negatif etkilenmiyoruz. Ama bu demek değil ki cirolarımız patlıyor…”

YÜZDE 70 PAZAR PAYINA SAHİP

Nesine’nin 8.5 milyon üyesi olduğunu anlatan Gülbakanoğlu, geçen yıl 200 milyar TL’nin üzerinde ciro yaptıklarını ve yüzde 70 pazar payına sahip olduklarını ifade etti. Gülbakanoğlu, şöyle devam etti:

“Nesine, 550 çalışanıyla hem kamu geliri yaratmak hem de sektöre hizmet amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Biz teknoloji şirketiyiz. Çalışanlarımızın yaklaşık yarısı yazılımcı. Yazılımlarımızı, mobil aplikasyonlarımızı kendimiz yapıyoruz. Müşteri sayısına bakıldığında, günlük ortalama 1 milyona yakın kullanıcı platforma giriş yapıyor. Nesine, kullanıcılarının kazançlarını 7/24 tüm anlaşmalı bankaların hesaplarına anında aktarıyor, siber güvenlik önlemlerine büyük yatırım gerçekleştiriyor. Kimse mahkeme kararı olmadan üye datamızı göremez. Günlük işlem hacimi göz önünde bulundurulduğunda orta ölçekli bir banka gibi işlem yapıyoruz. Türk sporuna da en fazla destek veren şans oyunları markasıyız. Bu sene Trendyol Süper Lig resmi sponsorluğu, TFF 2. ve 3.Lig isim sponsorluğu, Fenerbahçe, Beşiktaş, Göztepe Futbol A Takımları forma sponsorluğu ile Euroleague ve Eurocup resmi sponsorluğunu sürdürüyoruz.”