Devlerin spekülatif oyunları: BASF ve Bayer’in ‘fırsatçılığı’ altüst etti
Reel piyasalarda iki ayrı üründe spekülatif fiyat artışları yaşanıyor. Sünger hammaddesinde Alman BASF ve Bayer’in ‘fırsatçılığı’ fiyatları altüst etti.
İdriz Çokal’ın haberi
Geçen Ağustos ayında bin 800 Euro olan bir ton TDI hammadde fiyatı 4 bin 500 Euro’ya çıktı. Naksan’ın üretime kısa süreli ara vermesi de plastik sektöründe krize neden oldu.
Dergimizi takip edenler bilir. Dergi olarak her hafta para piyasalarının nabzını tuttuğumuz kadar reel sektörün de nabzını tutuyoruz. Reel piyasalarda neler olup bittiğini aktarmaya çalışıyoruz. Bazen nakit akışını, bazen çeklerdeki vadeyi, bazen de sipariş ve alışverişteki hareketliliği işliyoruz. Bu hafta ise piyasada geçtiğimiz haftalar çok konuşulan hatta kriz noktasına gelen iki konuyu aktaracağız. Sünger ve plastik krizi giderek derinleşiyor.
Önce sünger krizinden başlayalım. Sünger imalatında kullanılan hammaddenin tamamı ithal. Sektörde TDI adı verilen bir kimyasaldan sünger üretimi yapılıyor. Bu hammaddeyi de dünyada 15 civarında büyük firma üretiyor.
Aslında herşey G-20 zirvesinin yapıldığı Çin’de alınan kararlarla başladı. G-20’nin çevreye duyarlı üretim kararları sonrasında Çin’de TDI hammaddesi üretimi yapan 4 büyük fabrika şartlara uyum sağlayamadığı için kapandı. Bu tesislerin üretimini durdurması piyasaları başlangıçta çok etkilemedi. Dünya genelindeki diğer üreticiler bu boşluğu hemen doldurdu. Yine Çin’deki büyük üreticilerden bir tanesi yangın nedeniyle devre dışı kaldı. Bu yangın sonrasında da arz bir miktar daha düştü. Yine hammadde üreticisi Güney Kore merkezli Hanhwa da ekim ayıyla birlikte fabrikalarını bakıma aldığını duyurdu.
Bir taraftan yangınlar bir taraftan bakım derken Alman Bayer’e ait Covestro Ekim başında force majeure (mücbir sebep) ilan etti. Arzın azaldığı bir dönemde Alman firmasının aldığı bu karar piyasa deyimiyle soğuk duş etkisi yaptı. Bayer aralık ayına kadar mal sevkiyatını durdurduğunu açıkladı. Ardından bir başka Alman firması BASF’ın Almanya’daki Lodwigshafen fabrikasındaki bir ünitede patlama oldu. 12 üniteli tesis bu patlama sonrasında üretimini durdurdu.
Türkiye’deki firmalar daha çok bu iki firmadan mal alıyor. Basf ve Bayer piyasalardaki mal yokluğunu fırsat bilerek fiyatları yükseltti. Hem de ne yüksetme; Geçen Ağustos ayında tonu bin 800 Euro olan TDI hammaddesinin fiyatı 4 bin 500 Euro’ya çıkmış durumda. O da mal bulabilirseniz.
Alman firmalarının fırsatçılığı sonucu hammadde girişlerinde ciddi sıkıntı yaşanmaya başladı. Bu durum yavaş yavaş nihai tüketiciye yansımaya başladı. Süngerin yüzde 90’ını oluşturan bir hammaddenin fiyatları bu kadar yükselince sanayicinin de maliyetleri yükselmeye başladı. Özellikle mobilya ve yatak sektörü maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmaya başladı.
Aslında mevsim etkisi ile perakende tarafında alışverişlerde bir durağanlık vardı. Şimdi buna bir de fahiş fiyat artışları eklenince firmalarda ‘ürünleri kime satacağız’ endişesi hakim olmaya başladı.
Bu nedenle de mobilya sektörü bu konunun bir an önce çözülmesini arzu ediyor. Hammadde tarafında bakımların bitmesi, üretimin yeniden normale dönmesi ise Ocak-Şubat ayına bulabilir. Şubattan önce ürün arzındaki sıkıntı benzer şekilde devam edeceğe benziyor.
Türkiye’nin yıllık TDI hammadde kullanımı 60-70 bin ton arasında. Şu anda piyasada mal bulunamadığı için yapılması gereken ithalatın ancak yarısı gerçekleşebiliyor. Tabi bu rakamın önemli bir kısmı da BASF Türkiye tarafından temin ediliyor. Ancak BASF’ın malı kısıp fiyatları yukarı çekmesi piyasalarda fırsatçılık olarak adlandırılıyor. BASF’tan mal temin eden firmaların yetkilileri fiyatların spekülatif olarak yükseltildiğini ve fahiş rakamlara çıktığını söylüyorlar. Ve asıl önemlisi bu sıkıntı bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.
FİYATLAR ARTTI
Süngerin en çok kullanıldığı yerler yatak ve mobilya sektörü. Hammadde fiyatlarındaki artış sonrasında nihai ürün olarak sünger fiyatları da yükseldi. Mobilya sektörünü temsil eden MOSDER (Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği) Başkanı İsmail Doğan, büyük üreticilerin tedirgin olduğunu söylüyor. Hammaddedeki artışların ister istemez ürün fiyatlarına yansıtılmaya çalışıldığını söyleyen Doğan, perakende fiyatlarda yüzde 10-15 arasında artışlar gözlendiğini söylüyor. İsmail Doğan, “Aralık ayına kadar hammadde tedarikinde sıkıntı yaşayacağımız aşikar. Bu aslında sadece bizi değil dünyayı etkileyen global bir problem. Bu nedenle Türkiye mobilya sektörünün çatı kuruluşu olarak, konunun ivedi çözümü için yetkilerle görüşmelere başladık” dedi. Doğan, konu ile ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Türkiye mobilya sektörü olarak süngerin hammaddesini yurtdışından alıyorduk. Yaşanan bu olumsuz olaylardan sonra pazara girdi yapan hammadde, ciddi oranda pahalandı. Bu sorunun çözümü için ivedi bir şekilde eylem planı hazırladık. Türkiye mobilya sektörünün çatı kuruluşu olarak, konunun çözümü için yetkilerle irtibat halindeyiz. Yılsonuna kadar sünger hammadde sorununun çözülmesini bekliyoruz.”
İşbir Holding, piyasada iki şapkası olan bir firma. Hem yatak hem de sünger üretiyorlar. Konu iki yönüyle de İşbir’i yakından ilgilendiriyor. İşbir Holding Genel Müdürü Metin Gültepe, konu ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Mobilyacılar sünger üreticilerini hedef alan açıklamalar yapıyor. Sünger üreticisinin isteğiyle yapılan bir fiyat artışı değil bu. Hammaddenin uluslararası piyasalardaki arz sıkıntısına bağlı bir artışı sözkonusu. Sünger üreticisi de bu fiyat artışlarından memnun değil. Sünger üreticisinin önünde iki şık var. Ya bu fiyatların yüksekliğini gerekçe gösterip üretimi durduracak. Ya da mevcut koşullarda üretimi aksatmadan sürdürmeye devam edecek. Şu anda istesek de ihtiyaç olan hammaddeyi uygun fiyattan bulamıyoruz. Her ay ithal etmemiz gereken hammaddenin yüzde 45’ini zor buluyoruz. Şu anda üretimde bir sıkıntı var. Şubat ayı gibi tekrar normale döneceğini tahmin ediyorum.”
NAKSAN ÜRETİME BAŞLADI
Bir diğer sıkıntı ise ambalaj sektöründe. Ambalaj çok geniş yelpazeli bir sektör. Sadece branda, sera naylonu, zirai ürünlerde kullanılan plastik ambalajlar, geniş bant stretch filmler, temizlik ürünleri ambalajlarında kısa süreli bir sıkıntı yaşandı. Bu alanda üretim yapan firmalar var ancak sektörün en büyüğü Gaziantep merkezli Naksan Plastik. Darbe girişimi sonrasında önce kayyum atanan ardından da TMSF’ye (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) devredilen Naksan Holding ve Naksan Plastik’te bu süreç sırasında bir süre üretime ara verildi. Haliyle bu alanda sektör lideri olan Naksan’dan ürün sevkiyatı durdu. Piyasadaki müşteriler ise bu ürünleri diğer üreticilerden temin etmeye çalıştı. Sadece Naksan’ın ürettiği ürünlerde ise ithalat yoluna gidildi. Piyasadaki diğer üreticiler bu boşluğu kısa sürede doldurmuş ama bazı fırsatçıların da fiyatları yükselttiği konuşuluyor. Naksan’ın üretime ara verdiği dönemde sektördeki diğer üreticilere ise adeta sipariş yağdı.
Siparişler o kadar artttı ki iki ay sonrasına ancak gün verilmeye başlandı. Geçen hafta Naksan’da üretim kısmen başlandı. Şirket tam kapasite çalışmasa da üretim başladığı için sektör rahat bir nefes aldı.
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, Naksan’ın piyasada büyük bir üretici olduğunu belirterek, “Naksan üretime ara verince bir boşluk oluştu. Ancak diğer üreticiler piyasanın taleplerini büyük oranda karşıladı. Naksan’da da üretim tekrar başladı. Yakın zamanda üretim tekrar normale döner” diyor.
Sektörün duayen isimlerinden birisi de Mustafa Tacir. İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Sümer Plastik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Mustafa Tacir de piyasada kısa süreli bir arz boşluğun yaşandığını belirterek şu değerlendirmeyi yapıyor: “Sektörün en büyük kuruluşu yaşanan süreçte bir süre üretime ara vermek zorunda kaldı. Büyük bir kapasiteye sahipti. Üretime ara vermesi haliyle sektörde hissedildi. Ancak piyasanın talepleri diğer üreticiler tarafından yerine getirilmesi, piyasada kriz oluşturmadı. Hem de ithalat yapma gereği duyulmadan talepler yerine getirildi. Bu alanda bir hammadde sıkıntısı olmadı. Bir çok firma siparişleri arttığı için makine yatırımları yapıyor. Bir süre sonra Naksan tekrar sahaya tam kapasiteyle dönerse kapasitif fazlalık aşırı rekabeti doğurabilir.”
Yavuz EROĞLU / Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı Başkanı
“Yatırımlarda dikkatli olun”
Naksan bir dönem üretim yapamadı. Torba, branda, sera naylonu, strech film gibi bir çok üründe lider konumunda. Naksan üretim yapamayınca sektördeki diğer firmalar coştu. Siparişlere yetişememeye başladılar. Fiyatları artıranlar oldu. Makine yatırımları yapılmaya başlandı. Ancak bu noktada biz firmalara bir konuda hatırlatma yapmak istiyoruz. Şimdi üretim de kısmen başladı. Naksan Tam kapasite sahaya indiği zaman bu yatırımlar firmalara risk oluşturmasın. Bu konuda yatırım yapan firmalar hesaplarını iyi yapmalı.
Para Dergisi