Nefes yazarı Deniz Zeyrek, Ajet’te yaşanan soygunu yazdı;
Ülkenin başkentine taşra muamelesi yapan Türk Hava Yolları Ankara’dan İstanbul Havaalanı dışında hiçbir yere doğrudan uçuş yapmıyor.
Ankara’yı Türkiye’ye bağlayan bütün uçuşlar, THY bünyesindeki ANADOLUJET’ten dönüşen “ucuz havayolu” AJET tarafından yapılıyor.
“Ucuz” dediysem TÜİK misali bir ucuzluk.
Gerçekte öyle değil.
Bizzat yaşadım. Salı günü İzmir’e uçtum. Pazartesi günü telefonumdan bilet almak için AJET uygulamasına girdim.
Bileti 1800 lira civarında görünce sevindim. Satın alma işlemine geldim. Bütün aşamaları geçtim, ödeme aşamasına gelince uygulama dondu kaldı. Üç defa daha baştan aldım ve telefonda başarılı olamadım.
Ben de çareyi bilgisayardan almakta buldum.
AJET sayfasında “uçuş ara” aşamasına gelince ne göreyim?
1800 lira olan bilet 5300 liraya çıkmış.
Bir yanlışlık var diye telefonumdaki uygulamaya döndüm. Rakam orada da 5300 liraya çıkmış.
Başka seçenek bulamazsanız -ki bulamıyorsunuz- aradaki 3500 liralık farkı seve seve ödüyorsunuz.
Daha önce THY’den bilet alırken de bu uygulamayı görmüş, “Birkaç defa üst üste giriş yapınca algoritma talep artışı öngörerek fiyatı artırıyor” diye düşünmüştüm. Ancak o zaman gördüğüm farklar bu kadar fahiş değildi.
Vahşi kapitalizm dedikleri böyle bir şey olsa gerek.
Kuralsız, acımasız…
THY de Türk Hava Yolları da tekel durumunu suistimal ediyor ve yarattığı vahşi kapitalizm koşullarında bizi soyuyor.
Vatandaşın koruyucusu, savunucusu ve THY ile AJET’in denetleyicisi olmadığı için de bu soygun hayatımızın rutin bir parçasına dönüşüyor.