Yükseköğretim Kanunu’na göre, bünyesinde tıp fakültesi olan vakıf üniversitelerinin ‘kendisine ait’ en az 200 yataklı hastane kurmaları gerekiyor.

Bu üniversitelere, hastane açmaları ya da satın almaları için 2020 yılından başlayarak 5 yıl süre verilmişti. Bu süre 16 Ekim’de sona eriyor.

ESKİ BAKANIN HASTANESİ

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre faaliyette olan 32 vakıf üniversitesinden 17’si bu şartı yerine getiremedi.

16 Ekim’e kadar yeni bir yasal düzenleme yapılmazsa, tıp fakültesi olan ancak hastanesi bulunmayan 17 vakıf üniversitesinin tıp fakülteleri YÖK tarafından kapatılacak. Öğrencileri de başka üniversitelere kaydırılacak.

Kapatılması gereken fakülteler listesinde eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Ankara Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi de bulunuyor. Medipol’ün iki üniversitesi var.

Biri Ankara Medipol, öteki  İstanbul Medipol. İstanbul’daki ünevirsite bu kurala 8 ayrı hastanesi olduğu için uyuyor. Ankara’da ise hastanesi yok.  Ankara Medipol Tıp kapanacak. Bakan Koca, bakanlığı döneminde Sıhhıye’de TCDD Hızlı Tren Garı’nın hemen yanındaki tarihi TCDD müzesi ile lojman ve kreşinin olduğu SİT alanına üniversitesini kurmuştu.

Abdülhamit’in beyaz piyanosunun da sergilendiği tarihi müze bozulup üniversiteye dönüştürüldü.

Medipol, tarihi binaya bitişik 35 katlı hastane binası yapmak istedi, ancak bu konudaki imar değişikliği mahkeme tarafından durduruldu. Tıp fakültesini kurtarmak için hastane yeri arayan Medipol şimdi de AOÇ arazisinde hastane inşaatı yürütüyor. Bu hastane için de davalar açıldı.

AFİLİASYON OYUNU

Yükseköğretim Kanunu’nun Ek 3 ve Geçici 82. maddesi uyarınca,tıp fakültesi olan vakıf üniversitelerine kendi hastanelerini kurmaları için 2020’den önce 2+1 yıl süre verildi. Süre 2 yıl uzatıldı. Hastane zorunluluğu ‘Afiliasyon’’ denilen işbirliği yöntemiyle aşılmaya çalışıldı.
Hastaneler havadan doçent ve profesör kadrosu alırken üniversiteler de yüksek paralarla yerli ve yabancı tıp öğrencisi alıp para kazandı.

HAYATIMIZ TEHLİKEDE

Hastanesi olmayan vakıf üniversitelerinde verilen tıp eğitimi yüzünden milyonlarca insanın hayatının yakın gelecekte riske gireceği ifade ediliyor. Bu okullarda öğrencilerin hasta dahi görmediği, uzman hocalardan akademik uygulamalı eğitim alamadıkları, bazılarının ameliyatı internetten öğrenmeye çalıştığı eleştirileri yapılıyor. Gerçek tıp eğitimi almadan mezun olan diplomalı hekimler nedeniyle yakın gelecekte sağlık dramları yaşanacağı belirtiliyor.

BAKAN VE YÖK  RAHATSIZ

Hastanesiz tıp eğitimine YÖK Başkanı Prof. Erol Özvar ve Sağlık bakanı Prof. Kemal Memişoğlu’nun da karşı çıktığı öğrenildi. Özvar, “Hastanesi olmayan devlet veya vakıf üniversitesinin tıp eğitimi verebilmesi için bu hastanelerde mutlaka klinik pratik uygulamalar adına tedbirlerin alınması elzemdir. İncelemelerde tıp eğitiminin ve öğrencilerin ikinci planda kaldığını tespit ettiğimiz yerler var” demişti.