Perşembe Pazarı’nda 15 metrekarelik bir dükkanla iş hayatına atılan ve İstanbul Ticaret Odası’nda en tecrübeli meclis üyesi unvanını alan Mithat Yümlü zaman zaman yaptığı araştırmalara bir yenisini daha ekledi.

Emlak Vergisi konusunda çalışmalar yapan ve aynı zamanda PERPA Kooperatifi Başkanı olan Mithat Yümlü bu konudaki çarpıklığı ortaya koydu “Emlak Vergisi adıl değil” dedi.

Perpa Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi Mithat Yümlü Türkiye’de emlak vergilerinin doğru bir şekilde uygulanmadığını vurgulayarak, “Dünyanın her yerinde vergi gelirden alınır. Ancak Türkiye’de emlak vergisi gelir üzerinden değil arsa payı üzerinden alınıyor. Bu durum da haksızlıkları beraberinde getiriyor” diye konuştu ve şöyle devam etti:

“Örneğin Mecidiyeköy’de bir kafe 50 bin lira kira getiriyor. Kafenin bulunduğu apartmanın üst katlarındaki bir dairenin kira geliri ise 3 bin lira. Kira gelirleri arasında büyük fark olmasına rağmen her ikisi de aynı arsa payına sahip. Yani aynı emlak vergisini ödüyorlar. Burada büyük adaletsizlik var. Aynı durum Perpa Ticaret Merkezi’nde de geçerli. Perpa’da 13. katta 25 metrekare dükkanından 700 lira kira geliri olan da 8. kattaki dükkanından 2 bin lira kira geliri olan da aynı emlak vergisini ödüyor.

 

YALILAR ÖTV YANİ LÜKS YAŞAM VERGİSİ ÖDESİN

 

Benzer haksızlığı yalılar için de geçerli olduğunu söyleyen Yümlü, “Ben işadamıyım. Bence yalıda oturmanın bir bedeli olmalı. Yalıların emlak vergisine baktığımızda da benzer bir adaletsizlik söz konusu. Yalılar ÖTV gibi lüks yaşam vergisi vermelidir. Yalıda oturmak bir zorunluluk değil. Denize nazır bir binada oturmak istiyorsanız bunun vergisini de vermelisiniz. Sarıyer’de keyfi için yalıda oturan kişi ile cadde üzerindeki bir dairede oturan kişi aynı emlak vergisini veriyor. Bu adil midir? ABD’ye bakarsanız yalı vergilerinin çok yüksek olduğunu görürsünüz. Bu nedenle de yalıların fiyatları ucuzdur.”

 

ÇÖZÜMÜ VAR

Kendisinin her zaman bir eleştiri yaparken çözüm önerisi de sunduğunu söyleyen Başkan Mithat Yümlü, “Bu adaletsizliğin çözümü için emlak vergileri arsa payı üzerinden değil, binaların rayiç bedeli üzerinden alınmalı. Çünkü rayiç bedeller kira gelirini belirler. Ayrıca emlak vergilerinin takdir komisyonları bağımsız olmalıdır. Belediyenin temsilcisi, elemanları bu komisyonlarda yer almamalı. Çünkü o zaman belediye kendi gelirini tayin ettiriyor. Hatta ekspertiz yapan özel şirketlere yetki verilebilir.

Takdir komisyonları 4 yılda bir emlak rayiç bedellerini yeniden değerlendiriyor. Hem enflasyon oranında değer artıyor hem de sürekli fiyat değerlendiriliyor. Bir bölgenin değeri 4 yılda bir değişir mi, değer aniden yükselir mi? Bu ender rastlanan bir durumdur. Takdir komisyonu 10 yılda bir toplanmalı ve bağımsız olmalı. Böylece adil bir sistem oturtulabilir” değerlendirmesini yaptı.

 

 

ALIM SATIM VERGİSİ NASIL ÇÖZÜLÜR?

 

Emlak vergisi adaletsizliğinin alım-satım vergisine de yansıdığını söyleyen Başkan Mithat Yümlü şöyle konuştu:

“Alım satım vergileri ile ilgili sorunun başlıca nedenlerinden biri emlak değerinin gerçekçi olmamasından kaynaklanıyoru. Emlak gerçek değeri üzerinden kayıtlara girmiyor. Çünkü vergi oranları yüksek. Bu nedenle emlak sahipleri emlakları gerçek değerleri üzerinden göstermiyor. Binde 30 olan alım satım vergisini binde 10’a düşürürseniz kimse vergi kaçırma yolunu seçmez. Vergi düşerse devletin vergi geliri azalır diyeceksiniz. Bu görüş yanlıştır. Vergi kaçırma olmayacağı için orta ve uzun vadede vergi gelirleri artacaktır. Emlak vergisi rayiç bedeller üzerinden alınmalıdır.”