Avrupa Tüketici Organizasyonu (BEUC) ve bu kuruluşa üye olan 11 ülkenin organizasyonu 19 Ocak 2017’de yayınladıkları bir bildiri ile besin profillerini düzenlemediği ve dolayısıyla piyasada yer alan yanıltıcı sağlık ve beslenme beyanlarını önlemekte geç kaldığı konusunda Avrupa Komisyonunu suçladı. 9 yıldır besin profillerinin belirlenmemiş olmasını büyük bir eksiklik olarak duyurdu.

11 ülkenin tüketici organizasyonu tarafından Avusturya, Belçika, Kıbrıs, Danimarka, Almanya, İtalya, Norveç, Portekiz, Slovenya, İspanya, İsviçre piyasasından toplanan ürün etiketleri BEUC web sitesinde yayınlandı. 26 Ocak tarihine kadar her gün bir gıda kategorisi için tüketiciyi yanıltıcı beyan içeren etiketleri yayınlamaya devam edecekler. Bu örneklerin ilk partisi toz içeceklere ait.  Bu ürünlerin etiketlerinde yüksek lif içerdiği, vitamin içerdiği gibi olumlu özellikler beyan edilmesine rağmen yüksek şeker deposu oldukları ve dolayısıyla tüketicileri yanıltıcı bilgilendirme yapıldığı iddia ediliyor. Özellikle çocukları hedefleyen birçok gıda ve içecek ürününde yapılan beyanlarla beslenme ve sağlık avantajları olduğunun öne çıkarılmasına rağmen bu ürünlerin şeker, yağ ve tuz miktarlarının yüksek olduğu belirtiliyor.

Avrupa Birliğinde 1924/ 2006 sayılı Sağlık ve Beslenme Beyanları Tüzüğü ile yapılabilecek sağlık ve beslenme beyanları belirlenmiş. Bu mevzuat ile gıdaların ve gıda kategorilerinin spesifik besin profillerinin 19 Ocak 2009’a kadar belirleneceği hususu yer alıyor. Ancak henüz böyle bir yayın yok. Avrupa Komisyonu tarafından henüz besin ögeleri profilleri yayınlanmamış olmasına rağmen Fransa, İngiltere, Avustralya ve ABD gibi bazı ülkelerde kendi hazırladıkları besin profillerinin kullanıldığını biliyoruz. İlaveten birçok şirket kendi oluşturdukları besin profillerini (kriterlerini) belirlemiş, örneğin çocuklara yönelik ürünlerin pazarlanması için bu kriterlere uyulması şartı getirilmiş.

Avrupa’da bu tartışmalar yaşanırken ülkemizde 26 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Beslenme ve Sağlık Beyanları Yönetmeliği ile sadece sağlık beyanları için kullanım koşulları belirlendi. Yönetmelikte yer alan bir sağlık beyanının gıdanın etiketi, tanıtımı veya reklamında kullanılabilmesi için besin öğesi profili açısından mevzuatla getirilen koşullardan en az ikisine bir arada sahip olması zorunlu tutuldu.

Besin profillerinin belirlenmesi neden gerekli

Besin profili belirlenerek gıdanın gerçek yapısını gizleyecek beyanların yapılmasını önlemek amaçlanıyor. Tükettiğiniz gıdanın içerebileceği maksimum doymuş yağ, tuz ve şeker gibi besin öğelerinin miktarlarının belirlenmesi o gıdanın besin profilinin belirlenmesi demek oluyor. Bu içerik göz önüne alınarak beyan yapma koşulları getirilirse, üretici yağı çok yüksek bir üründe “yüksek vitamin içerir”,  “lif kaynağı” vs gibi iddialı beyanları yapamayacak.

Örnek olarak bir şekerleme için  “düşük yağ içerir” beyanının yapılması ile bu ürünün yüksek şeker içeriği göz ardı edilebilir veya bir şişe vitaminle zenginleştirilmiş süt üzerinde “… bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkıda bulunur” ifadesi onun yağ içeriğini fark etmeyi maskeleyebilir. Tüketicilerin bu beyanları ürün etiketlerinde görünce o ürünün her yönüyle kendileri için yararlı olduğunu düşünmeleri riski var.

Besin profili uygulaması beslenme veya sağlık beyanı yapıldığında gıda ürününün genel besin durumunu maskelemesini önleyecek, dengeli beslenmek için sağlıklı seçimler yapmaya çalışan tüketicilerin yanlış yönlendirilmemesini sağlayacaktır. Genel olarak kabul görmüş bilimsel verilere göre ve beslenme alışkanlıkları ve geleneklere göre belirlenmelidir. Biz her ne kadar Avrupa Birliğinden bir adım önde olsak da bu kuralların uygulamada ne kadar başarılı olacağı, getirilen kriterlerin ülkemiz piyasasında yer alan tüm gıda ve gıda kategorileri için uygulanabilir olup olmadığı tartışma konusu olmaya devam edecektir.

http://www.beuc.eu/press-media/news-events/time-end-dodgy-food-claims-%E2%80%93-new-beuc-action