Tekstil ve hazır giyimde ‘STA’ endişesi

İmzalar atılırsa, Çin ve Bangladeş gibi ülkelerle STA’sı bulunan Pakistan’ın Türkiye’ye tekstil ürünleri ihracatı patlama yapacak.

ÇERÇEVE anlaşması imzalanan Türkiye-Pakistan Serbest Ticaret Anlaşması’nda (STA) nihai imzalar atılırsa, Çin ve Bangladeş gibi ülkelerle STA’sı bulunan Pakistan’ın Türkiye’ye tekstil ürünleri ihracatı patlama yapacak. Diğer ülke ürünleri ‘trafik sapması’ ile Türkiye pazarına girecek.

TÜRKİYE’nin, en eski ve güçlü ‘sanayi sektörü’ tekstilde Pakistan ile nihai imzaları atılacak Serbest Ticaret Anlaşması (STA) nedeniyle ‘Çin malı endişesi’ yaşanıyor.  Çünkü Pakistan, Çin ile de STA imzalamış bulunuyor. Sektör temsilcileri, endişelerini hükümete ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletti. Anlaşmanın, Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşmasını müzakereye açan Avrupa Birliği (AB) ile de ilişkileri olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor. Trafik sapması sonucu Çin ve Bangladeş gibi ülkelerin ucuz tekstil ve hazır giyim ürünlerinin Pakistan üzerinden Türkiye’ye girişinin önü açılırsa tekstil ve hazır giyim fabrikalarının büyük bölümü kapanacak. Sektörü zora sokacak bir başka trafik sapmasının da Vietnam ile STA imzalayan AB üzerinden yaşanacağı bildiriliyor.

RAKAMLAR ORTADA

22 Mart 2016’da İslamabad’da STA Çerçeve Anlaşması’nın imzalanmasının ardından, Pakistan ile yapılacak nihai STA’nın tekstil ve hazır giyim sektörüne etkisinin son derece olumsuz olacağı sektör temsilcileri tarafından verilerle anlatılıyor.

Türkiye’nin 2015 yılı itibariyle Pakistan’dan gerçekleştirdiği 310 milyon dolarlık ithalatın 216 milyon doları, yani yaklaşık yüzde 70’i tekstil ve hazır giyim ürünlerinden oluşuyor. Olası bir STA ertesinde tekstil ve hazır giyim ürünlerinde Pakistan’dan ithalatta çok hızlı bir yükseliş olacak. Çünkü Pakistan’ın başta Çin olmak üzere birçok Uzakdoğu ülkesi ile STA’ları var. Türkiye ile yapılacak STA, bu nedenle Çin ve Bangladeş menşeli ürünlerin Pakistan üzerinden trafik sapması yaratarak ülkemize giriş yapmasına sebep olacak.

EK VERGİ ÖNCESİ VE SONRASI

2011 yılında uygulamaya konan ek vergi öncesinde Pakistan, Türkiye’nin tekstil ürünleri ithalatında  yüzde 11’e yaklaşan pay almaktaydı. Bu tarihte başlanan ek vergi sonrası ithalatın toplam içindeki payı yüzde 4’e kadar düşmüştü. Türkiye-Pakistan STA’sı imzalanırsa, ek vergi uygulaması ile getirilmiş olan korunma önlemleri kaldırılmış olacak. Vergilerin sıfırlanması ile bu oran kısa sürede yüzde 11’lerin de üzerine çıkacak. Bahsi geçen trafik sapması gibi olumsuz faktörler de eklendiğinde özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe haksız rekabet koşulları sanayicimizi son derece menfi etkileyecek.

Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Kayhan, “Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği anlaşması kapsamında AB’nin onayı alınmadan bu anlaşmanın imzalanması durumunda, AB’ye en fazla ihracat yapan başta tekstil ve hazır giyim sektörü gibi sektörler, AB’nin fiziki ve hukuki önlemleri ile de karşı karşıya kalacak. Çifte dönüşüm (Double transformation) ihracat kuralları uygulamasında son derece titiz davranan AB’nin, Türkiye’den gelen ihracatlarda ayniyat ve menşei kontrollerini ihracatçımıza zaman kaybettirecek şekilde yapması söz konusu olacak. AB ülkeleri hali hazırda zaten birçok konuyu bahane ederek, ihracatçımıza zorluklar çıkarmaya devam ediyor” dedi.

TEKSTİL İTHALATINDAKİ EK VERGİ DEVAM ETMELİ

Tekstil sanayicileri, bu olumsuzlukların giderilebilmesi için önlem uygulanan ürünlerin ithalatında ek vergi uygulamasına devam edilmesini ya da Türk tekstil ve hazır giyim sanayisinin hassas sektör kabul edilerek STA kapsamı dışına alınmasını öneriyor. Buna göre böyle bir anlaşmada tekstil için 10 yıllık ‘hassas sektör’ ilan edilmesinin Türkiye ekonomisi için olumlu sonuçlar doğuracağı belirtiliyor.

AB STA’LARI DA OLUMSUZ ETKİLİYOR

Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Başkanı Muharrem Kayhan, tekstil açısından meselenin sadece Pakistan ile imzalanacak STA olmadığını belirterek Gümrük Birliği’miz bulunan Avrupa Birliği’nin (AB), üçüncü ülkelerle yaptığı STA’ların da sektörü olumsuz etkilediğini söylüyor. Kayhan şöyle konuşuyor: “Örneğin, 2 Aralık 2015’de AB-Vietnam STA’sı için müzakerelerin tamamlandığı duyurulmuştu. Resmi onay sürecinde olan anlaşmanın 2018’e kadar yürürlüğe girmesi bekleniyor. Vietnam STA’sı yürürlüğe girdiğinde, ucuz işgücü ile üretilen ürünler birlik üreticilerine rekabet şansı tanımayacak. Vietnam’da, sanayiciler çok önemli devlet destekleri alıyor ve bu sayede tüm dünyada en rekabetçi fiyatları verebiliyor. Sayın Bakan Zeybekçi’nin yılbaşı öncesi verdiği demeçte haklı olarak altını çizdiği, AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı STA’larda ‘taraf olmak istiyoruz’ demesini son derece olumlu karşılıyoruz.”

AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ MODERNİZE EDİLİYOR

AB’nin, yaptığı STA’ların sayısı giderek artıyor. Bu sebeple Türkiye, Gümrük Birliği ile edindiği gümrük muafiyeti ayrıcalığını ve avantajını kaybediyor. Çünkü Türkiye, AB’nin STA imzaladığı ülkelerle, gümrük vergilerini sıfırlamak zorunda. Ancak aynı ülkelere ihracatta Türkiye’ye uygulanan gümrük vergileri sabit kalıyor. Avrupa Komisyonu, AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonu için AB Konseyi’nden yetki talep etti. Gümrük Birliği modernizasyonu sağlandığında Türkiye, AB ticaret politikasının hazırlanmasına ve uygulanmasına dahil olacak. AB’nin üçüncü ülkeler ile STA müzakerelerine eş zamanlı taraf olması mutlaka sağlanmalı.

Sadi Özdemir/Hürriyet