TAGYAD, BERLİN’DE TARIM BAKANLARI TOPLANTISINA KATILDI!

G20 TARIM BAKANLARI ZİRVESİ VE SONUÇLARI

G20 Tarım Bakanlıkları’ nın 2017 Deklarasyonu.. Gıda ve su güvenliğine doğru: Sürdürülebilirliğin Desteklenmesi ve Yeniliklerin İlerletilmesi Berlin’de 22 Ocak 2017 Önsöz 1.      Bizler, G20 Tarım Bakanları, tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 60’ını ve tarım ürünlerinde dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 80’ini temsil eden, küresel gıda sisteminde başlıca aktörler olarak, G20 ekonomilerinin rolüne dikkat çekeriz. Bizler bunun küresel gıda güvenliğine ve iyileştirilmiş beslenmeye katkıda bulunmak için büyük bir sorumluluk gerektirdiğini kabul ediyoruz.2.      Eğer, 2030 yılına kadar 8,5 milyara erişmesi beklenen, küresel nüfus için emniyetli, besleyici ve bütçelere uygun istikrarlı gıda kaynakları sağlanacak ise, karşı durulması gereken bazı önemli durumlar olduğunu vurgulamak isteriz. Üstesinden gelinmesi gereken bu durumlar arasında iklim değişikliği, kentleşme, çatışma, kullanılabilir sınırlı miktardaki enerji ile arazi ve su gibi doğal kaynaklar ve bunların gittikçe bozulması yer almaktadır.3.      Bizler, G20 Tarım Bakanları, karşı durulması gereken bu durumlarla başa çıkmak amacıyla kendimizi 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ile beraber BM İklim Değişikliği konusunda Çerçeve toplantısı ile 2015’te kabul edilen Paris Sözleşmesinin uygulamaya konulmasına adanmış durumdayız. Bizler, tarım sektörünün iklim değişikliği etkilerinden zarar görmeye açık olduğu, tarımın sürdürebilir kalkınmadaki rolü ve yeterli gıda hakkı dahil olmak üzere, yeterli bir yaşam standardı hakkının ilerleyici biçimde gerçekleştirilmesi konularının farkındalık düzeyini yükseltmeyi hedeflemekteyiz.4.      Sürdürülebilir kalkınma için 2030 gündeminin uygulanmasıSürdürülebilir Kalkınma için 2030 gündeminin bu konularda tüm ilgili sorumluların katkılarını gerektiren bir küresel eylem planı olarak öneminin altını çizmek isteriz. Bizler, açlığa son vermek, küresel gıda emniyeti ve iyileştirilmiş beslenme ve tarımı ilerletmek amacıyla, tarımla ilgili amaçlara (özellikle SKG2’lerdeki) ve hedeflere erişme konularındaki sorumluluğumuzu ciddiye almaktayız. Bizler sürdürülebilir ve kendini çabucak toparlayabilen tarımın, gıda emniyeti ve beslenme, yoksulluğun ortadan kaldırılması, sağlık, kadınların yetkilendirilmesi, istihdam, ekonomik gelişim, iklim değişikliği ve toprak ve biyoçeşitlilik dahil olmak üzere, çevre ile bağlantıları yoluyla geniş kapsamlı SKG’lerin gerçekleştirilmesinin önemli ölçüde katkısı olmaktadır.  BM IDÇS ve Paris Sözleşmesinin1 Uygulanması  5.      Paris Sözleşmesi’nin Aralık 2015’te kabulü ve Kasım 2016’da erken yürürlüğe girmesi iklim politikasında dönüm noktalarına işaret etmektedirler. G20 Tarım Bakanlığı olarak, Paris Sözleşmesi’nin uygulanmasını desteklemeyi taahhüt ediyoruz. Tarım ve ormancılığın iklim değişikliğine uygun hale gelmesi gereksinimini vurguluyor, aynı zamanda bunun hafifleştirilmesindeki rollerini vurguluyoruz. Bunların uygun hale gelme ve hafifletilme kapasitelerini artırmak, aynı zamanda iklim değişiklikleri karşısında toparlanabilme kabiliyetlerini güçlendirmek için çaba harcayacağız. Aynı zamanda, tarımın artan küresel nüfusun gıda güvenliği ve beslenmesindeki rolünü başarmasını sağlamalıyız. Uzun vadeli – düşük sera gazı geliştirme stratejilerinin oluşturulması ve bu konuda iletişim kurulmasına katkıda bulunmaya çaba göstermeliyiz.6.      Aynı zamanda, BMIDÇS taraflarının 22’nci konferanslarında yayınlanan, yoksulluğun ortadan kaldırılması çabalarının güçlendirilmesi ve desteklenmesi, gıda güvenliğinin sağlanması ve tarımda başa çıkılması gereken iklim değişikliği zorluklarının ele alınması için sıkı önlemler alınması konusunda tüm taraflara çağrıda bulunan, Marrakeş Eylem Bildirisi’ni memnuniyetle karşılıyoruz. Bonn’da yapılacak bundan sonraki aralık niteliğindeki SBSTA (BMIDÇS’ye Bilimsel ve Teknolojik Tavsiye için yan kuruluş) yetkisinde tarım konusundaki müzakerelere aktif olarak katkıda bulunmayı sürdüreceğiz. Tarım ve su7.      Suyun tarım için gerekli olan bir üretim kaynağı olduğunu ve bu nedenle çoğalan dünya nüfusunu beslemekte ciddi bir önem taşıdığını vurguluyoruz. Tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, çiftlik hayvanları ve su ürünlerinden oluşan tarımın dünya üzerinde çekilen tatlı su miktarının yüzde 70’ini oluşturduğuna dikkat çekmek isteriz. Eğer su mevcudiyetinin artan küresel gıda üretimini sınırlamaması isteniyorsa tarım suyu kullanım verimliliğinin artması gerekecektir. İklim değişikliği ve su için gittikçe kızışmakta olan rekabet birçok bölgede su kaynakları üzerindeki baskıyı daha da artıracak ve bunlar kolayca zarar görebilecek kırsal nüfusları olumsuz yönde etkileyecektir. Su kıtlığı ve fazla su, tarım ile gıda güvenliği ve beslenmeyi tehdit etmektedir. Bu durum siyasal ve toplumsal istikrarsızlık ile büyük çapta göçler oluşmasına neden olabilecektir. Bu duruma uygun olarak, 2016 yılında dünya Ekonomik forumu “su krizlerini” çok önemli bir risk etkeni olarak tanımlamıştır. 1.      Halen bazı ülkelerde onamaya tabidir. 8.      Gıda, yem ve yenilenebilir kaynaklara yönelik artan talebin tarım sektörü tarafından su kullanımında sürdürülebilir olmayan bir artışa yol açmasını sağlamak zorundayız. Bu nedenle, artan tarımsal üretkenliği destekleyen, politika yaklaşımlarına bağlı durumdayken aynı zamanda da su ve su ile ilgili ekosistemlerin korunması, yönetilmesi ve sürdürülebilir biçimde kullanılmasını sağlamalıyız. Çiftçilerin bu sürecin ve çözümün çok önemli bir parçası olmalarını sağlamamız gerekmektedir. 9.      Başka şeyler arasında, su kullanımı verimliliğinin önemli ölçüde artırılması, sürdürülebilir su çekmelerinin sağlanması, su kalitesinin iyileştirilmesi ve uyumlu su kaynakları – yönetimi uygulanmasını hedefleyen, özellikle SGH 6 olmak üzere, suya ilişkin – ilgili Sürdürülebilir Gelişim Hedefleri’nin (SGH’lerin) gerçekleşmesini desteklemeye söz veriyoruz. G20 Tarım Bakanları olarak, gıda değeri zincirinin tümünde sürdürülebilir su kullanımı ve yönetimine katkımıza olan gereksinimi kabul ediyoruz. Ve taahhüdümüzü sürdürülebilir ve iyileştirilmiş tarımsal üretkenlik konuları üzerinde yoğunlaştıracağız.  10.     Bu konu ile ilgili olarak çalışmalarımızı 2012 yılındaki G20 Meksika Başkanlığı döneminin tarımsal politika sonuçları ile BM düzeyindeki su ile ilgili taahhütleri üzerine inşa edeceğiz. Gıda ve Tarım 2017 küresel Forumu esnasında düzenlenen 9’uncu Tarım Bakanları Konferansı’nın sonuçlarını dikkate alıyoruz ve aşağıda belirtilen hususlara bağlı bulunuyoruz.  11.     Çiftçilerin sürdürülebilir su kaynaklarına ihtiyacı olduğunun ve su bölümü çizgisi boyuca yeterli miktarda ve kalitede su sağlamak amacıyla tarımın su kaynakları üzerindeki etkisini yönetmeye ihtiyacı olduğunu vurguluyoruz. Tarım ve diğer aktörler arasındaki su temini için artan rekabet karşısında özellikle suyun çıkarılması, dağıtımı, geri kazanım uygulama sistemleri ile ilgili olarak, bizler de bu nedenle, tüm sektörleri kapsayacak biçimde suyun yönetilmesinin iyileştirilmesi için eşgüdümlü önlemleri ve politika uyumluluğunu hedeflemekteyiz. 12.     Bölgesel ve yerel koşulları gerektiği biçimde dikkate alarak, iyileştirilmiş politikalarla tarımdaki su kullanımı verimliliğini iyileştirmeyi hedeflemekteyiz. Damla başına elde edilen ürünü optimize etmek ve su kayıp ve israfı azaltmak amacıyla, bölge koşullarına uygun olarak ve verimli yöntemler ve teknolojilerin kullanımını öne çıkaracağız. Bu yaklaşım sulama teknolojileri, hasat sistemleri ve ürün çeşitleri gibi su dağıtma ve uygulamayı içermektedir.  13.     Tarım sektörünün ve su ile ilgili ekosistemin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak zorunda olduğunu vurguluyoruz. Bu nedenle, tüm tarımsal girdilerin verimli ve çevre dostu biçimde kullanımını ve çiftlik hayvanı yetiştiriciliği ile toprağın yönetimi ile suyun (israfı önleyecek biçimde) dikkatli kullanımı dahil olmak üzere, sürdürülebilir tarımsal üretim faaliyetlerinin uygulanmasını desteklemeyi hedeflemekteyiz. 14.     İklim değişikliği etkileri daha da artan, kuraklıklar, su baskınları tuzlanma ve düşen su kalitesi gibi tarımsal sektörü su ile ilgili risklere karşı daha çabuk toparlanabilecek hale getirecek olan uzun dönemli planlama, teknoloji ve uygulamalar ile faaliyetler ve ekosisteme dayalı önlemlere yatırım gibi eylem ve yenilikleri öne çıkarıp destekleyeceğiz. 15.     Bu bildiride açıklanan su ve tarımla ilgili girişim ve önlemlerin ticarete haksız engeller getirmemesini ve WTO taahhütlerimize uyulmasını sağlayacağız. Tarımda bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) 16.     BİT’nin iyileştirilmiş gıda zinciri verimliliği, tarımın verimliliği ve sürdürülebilirliği, iyileştirilmiş çiftlik hayvanları yetiştiriciliği faaliyetleri için ve iklim değişikliği kapsamında uyum sağlama etkileri hafifletme stratejileri için sahip olduğu potansiyeli ve artan önemini kabul etmekteyiz. BİT’nin yaşam kalitesi yükseltme ve kırsal ve uzak alanlardaki iş fırsatlarını iyileştirme potansiyelini vurgulamak isteriz. 2016 yılında Çin başkanlığında Xİ’an’da yapılan G20 Tarım Bakanları toplantısında BİT hakkında başlatılan bununla ilgili görüşmelere de devam edilmelidir. 17.     BİT’nin yeniliğe ve sürdürülebilir tarıma esas ve yenilik ile sürdürülebilir tarıma önemli bir yaklaşım olduğunu da kabul ediyoruz, fakat çoğu doğrudan tarım, gıda ve beslenme ile ilgili olmayan, bazı aşılması gereken zorlukları da içermektedir. Dijital ekonomiden sorumlu olan bakanlardan tarımın ihtiyaçlarını gerektiği biçimde ele alınmalarını rica ediyoruz. DGÖ ve IFPRI’nin tarım alanında BİT’nin mevcut girişimlerini ayrıntıları ile planlayan rapor ve teklifleri ile ortaya çıkmakta olan politika sorunlarını tanımlamayı amaçlayan bu günlerdeki faaliyetleri ile BİT’nin tarımdaki uygulamaları konusunda bir değişim mekanizması kurulmasına verdiği desteği memnuniyetle karşılıyoruz.  Araştırma işbirliği ve bilgi paylaşımı 18.     Xi’an Çin’de 2016’da Yüksek Bilim İnsanlarının (MACS) aldıkları kararlara dayalı olarak kurulmakta olan çalışma grubunu Küresel Araştırma İşbirliği Platformları (KAİP’ler) kurulması için yol gösterici ilkeler konusunda bir teklif geliştirmeye davet ediyoruz. Aynı zamanda, Tarımsal Teknolojileri Paylaşımı (TTP) konusundaki çalışma grubunun bilgi ve bilgi paylaşımı mekanizmalarının ayrıntılı planlaması ve incelemesi üzerindeki çalışmasını sürdürmeye davet ediyoruz. Bu girişimleri memnuniyetle karşıladığımızı özellikle ifade ediyor ve ortaya çıkacak bulguların ve tekliflerin bir sonraki toplantılarında G20 Bakanlarına sunulmasını tavsiye ediyoruz. Tarımsal Piyasa Bilgi Sistemi (TPBS) 19.     G20 Bakanları tarafından 2011’de başlatılan TPBS’in uluslar arası kurumsal gıda emtiası (özellikle çiftlik ürünleri) ve inceleme mimarisinin önemli bir parçasını oluşturduğunu kabul ediyoruz. Bunun uluslar arası emtia piyasasının şeffaflığını iyileştirmeye yapacağı katkıları ve gıda fiyat geçiciliğinin değerlendirilmesindeki rolünü memnuniyetle karşılıyoruz. TPBS’e 2016 da katılan Dünya Gözlemcileri Küresel Tarımsal İzleme Grubu (DGKTİG) ile yapılan başarılı işbirliği bu amaçlara katkı sağlamaktadır. Piyasaların ne kadar iyi beslendiğinin sağlam biçimde değerlendirilmesi için, gıda emtialarını ilgilendiren arz ve kullanılma dengeleri hakkındaki güvenilir bilgilerin çok önemli olduğunu vurgulamak isteriz. Üye ülkelerin en olumlu uygulamalarını paylaşmalarını tavsiye ediyoruz. Tüm G20 üyesi ülkeleri TPBS’ne aktif olarak katılmaya teşvik ediyoruz. Mikrobik direnç ile mücadele (MDM) 20.     Ortaya çıkan MDM’nin küresel sağlığa karşı artan bir tehdit olduğunu kabul ediyoruz. Bu nedenle, tarımın “bir sağlık” yaklaşımına uygun olarak mikrobik direncin geliştirilmesi ve yayılmasının kontrol altına alınmasına önemli bir katkıda bulunması gerekmektedir. OIE ve FAO işbirliği içinde DSÖ tarafından yayınlanan Anti mikrobik Direnç hakkındaki Küresel Eylem Planı’nın uygulamaya konulmasına desteğimizi tekrar ifade ediyor ve ilgili uluslar arası kurumların çalışmalarını daha ileriye taşımaya teşvik ediyoruz. 2016 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Anti mikrobik Direnç konusundaki üst düzey toplantısının sonuçlarını memnuniyetle karşılıyoruz. 21.     G20 ülkelerinde “bir sağlık” yaklaşımını küresel olarak güçlendirmek amacıyla insan sağlığı, hayvan sağlığı, tarım ve çevre konularında farklı alanlardan gelen ilgili yetkililerin düzenli katılımlarını ve aralarında görüş alışverişinde bulunmalarını öneriyoruz. Bu, mümkün olduğu kadar mevcut görüşme ortamlarında ve üç – taraflı DSÖ, OIE ve FAO ortaklığının eşgüdümü ile gerçekleştirilmelidir. Bu alanda karşılıklı olarak anlaşmaya varılan koşullar altında gönüllü teknoloji aktarımı dahil olmak üzere, gıda tarımı ve çevre alanlarında anti mikrobik direncin geliştirilmesi, iletimi ve kontrol edilmesi için uluslararası bilimsel kanıtların inceleme ve paylaşımının güçlendirilmesi gerektiğini kabul ediyoruz. Hayvan hekimliğinde antibiyotiklerin yalnızca tedavi amaçlı olarak kullanılması ile sınırlanmasını sağlamaya çaba göstereceğiz. Gıda üreten hayvanlarda antibiyotiklerin sorumlu biçimde ve sağgörülü olarak kullanımı, bir risk incelemesi bulunmaması halinde büyümeyi artırmak için kullanımı içermemektedir. EKKÖ, DSÖ, FAO ve OIE’nin desteği ile Liderler’in çağrısına cevap olarak G20’nin genel eğilimi kapsamında MDM’i çözümlemek için geliştirilen çalışmayı memnuniyetle karşılıyoruz. Bu konuda yakında yapılması beklenen G20 Sağlık Bakanları Toplantısından çıkacak sonuçları dört gözle bekliyoruz. Tarımsal Ticaret ve Yatırım 22.     Tarımsal ticaretin güçlendirilmesi ile sorumlu tarımsal yatırımın öne çıkarılmasının sürdürülebilir tarımsal gelişim, gıda güvenliği ile ekonomik büyümeyi içeren yönde ilerleme için önemli olduğunu kabul ediyoruz. CFS – VGGT, CFS – RAI ile EKKÖ – FAO sorumlu tarımsal arz zincirleri kılavuzu ve Gıda güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri hakkındaki G20 Eylem Planı’na uygun sorumlu tarımsal yatırımın aktif biçimde ön plana çıkarılmasına devam etmeye hazırız. Özel sektör ve diğer sorumlu yatırımcıların diyaloga girmelerini ve görüş alışverişindeki istikrarlı girişimlerini teşvik ediyoruz. G20 Tarımsal Girişimcilerin Haziran 2016’daki çabaları ve elde edilen sonuçlar ile sorumlu yatırımcıların işbirliğine dahil edilmesi ve yatırım araçlarının ön plana çıkarılması için diğer yenilikçi işbirliği şekillerini memnuniyetle karşılıyoruz. 23.     Piyasaların daha işler hale getirilmesinin gıda fiyatlarının geçiciliğinin azaltılmasına ve gıda güvenliğinin artırılmasına katkısı olabileceğini vurguluyoruz. Çiftçiler için karlı olabilme ve tüketicilerle birlikte, ulusal, bölgesel ve uluslar arası piyasalara erişmelerinin yaşamsal önem taşıdığına dikkat çekiyoruz. Tarımsal üreticiler ile işleyicilerin karlılığı başarılı bir tarımsal sektör ve üretim sistemlerinde devamlı yatırım için can alıcı önem taşır.  24.     Bunlara ilaveten, açık, kurallara dayalı şeffaf, ayrımcılık yapmayan ve bunların hepsini içeren bir tarımsal ticaret sistemine sahip olunmasını destekliyoruz. 2017 yılı ve sonrasında Arjantin’in ev sahipliğinde yapılacak bir sonraki DTÖ Bakanlar Toplantısında dengeli sonuçlar elde edilmesi açısından tarımsal müzakerelerde ilerleme kaydedilmesini hedefleyen WTO üyeleri ile yapıcı bir biçimde çalışmayı taahhüt ediyoruz. 2 “antibiyotik” teriminin G20 ülkesi tanımlarındaki farklılıkları dikkate alarak ve burada, DSÖ tarafından yapılan tanıma göre insan tıbbı için önemli olan anti mikrobikler dahil, insan sağlığı üzerinde bir etkisi bulunan antibiyotiklere işaret edilmektedir. Sonuç 25.     Düzenli olarak G20 Tarım Bakanları toplantıları yapmamız gerektiğini tekrar teyit ediyoruz. “Gıda ve Su güvenliğine doğru: sürdürülebilirliğin desteklenmesi, yeniliğin ilerletilmesi” başlığını taşıyan, ekteki G20 Tarım Bakanları’nın Eylem Planı 2017’yi uygulamaya koymayı taahhüt ediyoruz. Arjantin’in Başkanlığında G20 Fransız Başkanlığından bu yana devreye sokulan eylemlerine ilişkin bir durum tespiti çalışmasını yürüteceğiz. G20 Tarım Bakan Yardımcılarını Almanya Başkanlığında bu uygulamanın şartları konusunda anlaşmaya varmakla görevlendiriyoruz. 26.     Gıda Fiyatlarının Geçiciliği ve Tarım hakkındaki G20 Eylem Planı, G20 Gıda Güvenliği ve Beslenme Çerçevesi ile G20 Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri hakkındaki eylem planının, Gelişim Çalışma Grubu ile yakın eşgüdüm içinde uygulamaya konulması taahhüdümüzü tekrar teyit ediyoruz.  27.     Karlı ve sürdürülebilir tarımsal girişimlerin, tüm ölçeklerde, taahhüt ettiğimiz sonuçlara en iyi biçimde katkıda bulunacağını kabul ediyor ve sağlam tarımsal politikalar ile yatırımların sürdürülebilir tarımsal gelişme için ciddi önem taşıdığını vurguluyoruz. Bu nedenle, 2016 G20 Hangzhou zirvesi tarafından uygun bulunan sürdürülebilir Gelişim hakkındaki G20 Eylem Planı ile Küresel Yatırım politikaları oluşturulması hakkındaki G20 Kılavuz İlkelerini desteklediğimizi yeniden teyit ediyoruz. 28.     G20 Tarım Bakanları toplantılarında ve ilgili diğer görüşme ortamlarında özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT), araştırma ve gelişim, işbirliği ve gönüllü bilgi aktarımı, Tarımsal Piyasa Bilgi Sistemi (TPBS), gıda kaybı ve atık (GKA), anti mikrobik direnç (AMD) ile tarımsal ticaret ve yatırım olmak üzere, yaptığımız geçmişteki taahhütleri uygulamaya koymaya devam edeceğiz.