Dünya yazarı Hakan Güldağ, Güney Kore asıllı Japon iş adamının dünyayı değiştirecek projesi ve bu projeye 100 milyar dolar sağlayan Türk portföy yöneticisinin hikayesini köşesine taşıdı. İşte Güldağ`ın o yazısı:

Dünyayı değiştirecek teknoloji fonu…

Hem de ne fon…

Tam 100 milyar dolarlık…

Ve bu fonu bir Türk topluyor…

Bilmem siz de benim gibi heyecanlandınız mı?

Gelin sizi daha fazla meraklandırmadan hikayeyi anlatayım…

Hikaye diyorum ama anlatacağım şey, modern teknoloji tarihini şekillendiren ve şekillendirecek aktörlerin stratejisi…

Üzerinde bolca konuştuğumuz ama içine dalmakta pek çekingen davrandığımız yeni sanayi devriminden gerçek bir kesit…

Başlıyoruz…

****

Londra’da, üyeliği bilmem kaç bin sterlin olan o meşhur özel kulüplerden birindeyiz. Çıtır çıtır yanan şöminenin etrafındaki rahat koltuklara oturduk dinliyoruz. Kimi derseniz, hikayemizin kahramanlarından Dalınç Arıburnu’nu… Arıburnu, Goldman Sachs’ta uzun yıllar yönetici olarak görev yaptıktan sonra geçen yıl ilkbaharda kendini emekli etti. Yine kendisi gibi 20 yıldan fazla bir süredir finans piyasalarında uluslararası tecrübeye sahip, son olarak Deutche Bank’ın Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölümünün baş yöneticisi Nizar Al Bassam ile birlikte FAB Partners’ı kurdu. Şirket, geçen hafta Londra merkezli alternatif portföy yönetim şirketi Halkin Asset Management’ın çoğunluk hisselerini aldı. İki şirketi birleştirdiler ve Centricus adlı yeni bir şirket oluşturdular… Centricus, İngiltere ve Jersey’de faaliyet gösterecek.

Avrupa’da bir banka ve bir de sigorta şirketi satın alma planları yapıyorlar…

****

Neyse, gelelim hikayemize…

Hikayemizin ‘esas oğlanı’ Masayoshi Son… Kısaca ‘Masa’

Güney Kore asıllı Japon iş adamı… Firması Softbank adını, İngiliz çip üreticisi ARM’ı geçen yıl temmuz ayında (biz bambaşka işlerle uğraşırken) satın alma girişimiyle iyice duyurdu. ARM, akıllı telefonlarda kullanılanlar gibi yüksek güçte değil, ‘düşük güçte’ yarı iletkenler üretiyor. Dizayn ettiği sensörler, online çamaşır makinesinden akıllı binalara kadar çok geniş bir alanda kullanılıyor. Masa, ARM’ı satın almak için masaya oturduğunda, Goldman Sachs yıllarından tanıdığı Arıburnu’nun kapısını çalıyor. Kafasında, “Acaba ARM’ı satın almak için 31 milyar doların hepsini ben mi koysam, yoksa bir kısmını dışardan mı fonlasam” sorusu var. FAB Partners, bir hafta içinde projeye 10 milyar dolar buluyor. Masa çok etkileniyor bu süratten. “Bu satın almada paranın tamamını ben koyacağım ama gelin sizle çok daha büyük bir işte birlikte olalım…”

Ve projesini açıklıyor:

“Dünyanın geleceğini değiştirecek bir teknoloji fonu kurmak istiyorum…”

Düşündüğü fon 100 milyar dolar. Arıburnu, birkaç soru sorma ihtiyacı hissediyor. Çünkü rakam çok büyük. O güne kadar pek çok teknoloji fonu kurulmuş ama en babası birkaç milyar dolar. 100 milyar çok büyük bir rakam. Ayrıca, teknolojide, dijitalleşmede epey bir mesafe kat edildi. 10-15 yıldır bu alanda çok büyük şirketler ortaya çıktı. Ve bu alana o kadar çok yatırım yapan var ki… Acaba gerçekten doğru strateji bu mu?

“Hiçbir devrim 50 yıldan az sürmez. ‘Her şeyin interneti’ bir paradigma değişikliği… Devrim yeni başladı. 35-40 yıl daha devam edecek.”
Devam ediyor Masa:

“Ve bu devrim tamamlandığında dünyayı tanıyamayacaksınız… Nereden biliyorsun derseniz, önceki devrimlere bakın. Endüstri devrimine bakın. 10 sene içinde arabaların nasıl değiştiğine bakın. Devrim bittiğinde kesinlikle insan sayısından fazla robot olacak dünya üzerinde. Belki 10 milyar belki daha fazla… Ben bu devrimde belirleyici rol almak istiyorum. Var mısınız?”

Şimdi, Dalınç Arıburnu ve arkadaşları ‘Vision Fund’ için para arıyor. Aslına bakarsanız ‘dünyayı değiştirecek fon’ önemli ölçüde tamamlanmış bile… Suudi Arabistan hemen ilgilenmiş. Fona tam 45 milyar dolar koymuş. Masayoshi Son’ın firması Softbank ise 25 milyar dolar. Abu Dabi’den de 15 milyar dolar almışlar. Ayrıca Apple, Foxconn, Qualcomm da fona girenler arasında. Fonun 93 milyar dolarlık kısmı tamam…

****

Dalınç Arıburnu Masa’nın hikayesine devam etti..

Anlaşılan o ki, ‘Vision Fund’un kurucusu gerçekten vizyon sahibi. 1990’lı yılların sonunda Çin’e gitmiş. Çin o zamanlar yine 1 milyar 400 milyon nüfusu ile büyük bir ülke ama bugünkü durumunda da değil.

Diyor ki; “Benim burada biraz kalmam lazım. Burada potansiyel çok yüksek…” Hani satranç ustaları olur ya, 40 kişi ile aynı anda oynarlar, işte onun gibi hızlandırılmış iş görüşmeleri yapıyor Çinli girişimcilerle. Ve aralarından bir ilkokul öğretmeninin projesine yatırım yapıyor. 30 milyon dolar. O ilkokul öğretmeninin adı Türkiye’nin vakti zamanında işbirliği önerisini reddettiği Jack Ma… Firması da Ali Baba… Daha sonra Ali Baba ‘ya yatırımını 70 milyon dolara kadar çıkardı… Ve bir de tavsiyede bulunuyor Jack Ma’ya: “Ne yaparsan yap, ister fiyat kır ama alanında bir numara ol!”
Bu bir anlamda Masayoshi’nin iş felsefesinin temeli. Bugün bütün yatırımlarında iki şeye bakıyor. Hangi alan olursa olsun ve işin büyüklüğü ne olursa olsun. Bir; piyasanın lideri mi? İki; bu işi kim yönetiyor? Ve yöneten kişide de aradığı kriter 10 milyon dolarlık bir iş iken yönettiğini yarın 10 milyar dolarlık bir iş haline gelince de yönetebilecek yetenekte mi?

İş modelinin temelinde ‘önce trafik yarat’ var!

Ve stratejisi çok açık: Dünyanın önde gelen endüstrilerinde lider şirketlere sahip olmak. “Her endüstride birinci ile ikinci arasındaki farkın açılacağına” inanıyor.

Onun için Jack Ma’ya tavsiyesi de ‘büyü’ oluyor. Ne yap ne et alanında bir numara ol! Ma da bu tavsiyeye uyuyor.

***

Şimdi alibaba.com’un değeri 200 milyar doların üstünde. Masayoshi’nin toplam 70 milyon dolar yatırdığı alibaba içindeki payı ise 70-80 milyar dolar!

Masa’nın bu iş felsefesinin arka planında gençlik yıllarındaki bir deneyimi yatıyor. Masa, 1957 doğumlu. Çocukluk yılları zorluklar içinde geçmiş. Ailesi o lise çağındayken bir Cafe açmış. Ama ancak kenarda kıyıda bir semtte. Tost, sandviç de satıyorlar. Pek giden gelen olmayınca Masa işe el koymuş. Aileyi ikna edip yakınlardaki tren istasyonunda küçük kağıtlara bastırdığı ‘bedava kahve’ yazılı bin kadar el ilanını dağıtmış. Kısa sürede cafede kuyruklar oluşmaya başlamış. 5 kişi sadece bedava kahve içiyorsa 10 kişi de kahvenin yanına bir şeyler almış. Cafe, düze çıkmış para kazanmaya başlamış.

“Bunu hiç unutmadım” diyor Masayoshi… Ve her işinde sadık biçimde uyguluyor.

Bir süre önce 3 milyon dolara bir süpercell oyun şirketi satın aldı. İlk defa oyuna girmeyi bedava hale getirdi. Her isteyen ücretsiz olarak oynayabiliyor. İsmini de Premium’a nazire Freemium koymuş. Ama oynamaya başlayınca şu kılıcı alırsan şu kadar, şu canı alırsan bu kadar ödemeye başlıyorsun. Masa 3 milyon dolar verip satın aldığı o küçük oyun şirketini geçenlerde 10 milyar dolara sattı….

****

“Önce trafik oluştur” O kadar basit mi, her işe uyar mı, bilmem ama Masa zor günleri aşmalarını sağlayan stratejiyi bugüne kadar başarıyla uygulamış görünüyor.

Ona göre venture kapitalistler ‘kumar’ oynuyor. 10 tane işe yatırım yapıyorlar, biri tutar umuduyla… Masa ise sadece alanının bir numaralarına yatırım yapıyor. Eninde sonunda kazanacaklarını biliyor. İşin boyutu ne olursa olsun, iş ne kadar yeni olursa olsun…

Son işlerinden birinde ‘Wework’ şirketine yatırım yaptı. Çok genç bir şirket. 2012’de kurulmuş. Şimdi bizde de örnekleri ortaya çıkmaya başlayan kolektif ofis işi yapıyor. Örneğin Manhattan’ın ortasında bir binayı alıyor, ortak kafesi, restoranı, ziyaretçi ağırlama yerleri ile mükellef küçücük ofisler kiralıyor. Ofis kiralamayacaksınız bir masanın köşesine ilişme imkanı da var. Koca koca şirketlerde çalışmak istemiyor musunuz? Sıkıcı ortamlardan kurtulup, kendi işinizi mi yapmak istiyorsunuz? Buyurun size fırsat! Hem de sizin gibi kendi işini yapmak isteyenlerle kolayca bir network geliştirebileceğiniz bir ortamda…

Bu konsepti koydu ve geliştirdi. 3 milyon dolar verip yüzde 20’sine ortak oldu. Ve şirketin değeri 5 sene içinde 15 milyar dolara çıktı!

****

Düşünün 5 senede Türkiye’de kaç şirket 15 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştı? Bırakın onu kaç holdingimiz 15 milyar dolar değerinde…

Masa’nın gözünde oyun şirketleri çok revaçta… Sattı satmasına ama yenilerinin peşinde… Neden derseniz, geleceğe ilişkin enteresan görüşleri var. Ona göre çok da uzun olmayan bir zaman sonra, yeni sanayi devriminin tamamlanmasına doğru, reel sektörde pek kimse çalışmayacak. Üreten insana ihtiyaç duyulmayacak… Biraz ürkütücü gelse de Noah Yeval Harirri’nin Homo Deus’unu okuyanlar bu yaklaşıma aşina olmalı… Ya da pek çok başka yazarın…

İyi de, insanlar ne yapacak o zaman diye sorarsanız, yiyip, içip, eğlenecekler… “Yeni Roma dönemi” geliyor Masa’ya göre…

En geç 50 yıl içinde herkes evinde oyun oynayacak! Oynadıkça da hayal güçleri ve yaratıcılıkları artacak

Bu Yeni Roma döneminin başkenti İstanbul olur mu bilinmez ama üretimi yapay zekaya bırakacağız anlaşılan…

İnsanlara da kala kala sanal gerçeklik kalacak…

Türkiye bu fonun neresinde?

Vision Fund’un 100 milyar dolarlık hedefine ulaşmasına sadece 7 milyar dolar kaldı. Şimdiye kadar Suudi Arabistan, BAE gibi ülkeler ve teknoloji devi şirketler geleceğin fonuna dahil oldular bile. Türkiye’den bir şirketin bu fona girmesi çok zor. Zira 1 milyar dolarlık alt limit var…

Bu noktada akıllara Türkiye Varlık Fonu geliyor. Piyasa değerinin 40, toplam aktifinin ise 160 milyar dolar olduğu söylenen fonun öncelikli amacı Türkiye’de dev projeleri desteklemek. Ancak bu fon “Dünyayı değiştirecek teknoloji fonu”na Türkiye’yi de dahil etmek için kullanılabilir. Bu konuyu açtığımız Global Ports Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman da bu konuda ‘çok üzgün’.

Kutman’a göre Türkiye’nin Suudi Arabistan düzeyinde olmasa bile en azından 1 milyar dolarla bu fonun içinde yer alıp, dünyayı takip etmeliydi. Çünkü, orada her önemli yenilik her önemli teknolojik gelişme değerlendiriliyor olacak.

Vision Fund için artık geç olsa da Türkiye Varlık Fonu sonraki fonlar için artık radara girdi. Dalınç Arıburnu, Vision Found”u oluştururken Türkiye Varlık Fonu’a teklif götürmediklerini ancak eğer isterlerse bundan sonra oluşturacağımız fon için görüşeceklerini söyledi.

“Global Yatırım Holding’le kimyamız uyuşuyor”

Dalınç Arıburnu’nun kurucusu olduğu FAB Partners, “Centricus”a dönüşmeden kısa süre önce Global Yatırım Holding’in yüzde 34’ünü almak üzere Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman’la masaya oturdu. Kutman, Londra’daki buluşma sırasında Arıburnu’yla anlaştıklarını belirtti:

– İşlemler tamamlanınca Dalınç Bey’le eşit ortak olacağız.

Arıburnu araya girdi:

– Mehmet Bey’le 1990’lardan beri tanışırız. Global Yatırım Holding’le kimyamız uyuşuyor.
London Stock Exchange’ye kote olan Global Ports Holding’e dikkat çekti:
– Global Ports da çok önemli, başarılı bir şirket. Bu tür şirketlere yatırımı destekliyoruz.

5 milyar dolarlık güneş tarlası

Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman ile Centricus’un ortağı Dalınç Arıburnu, Başbakan Binali Yıldırım’ın kısa süre önce Londra’da yatırımcılarla bir araya geldiği toplantıya katıldı. Kutman, Yıldırım’a güneş enerjisi yatırımıyla ilgili planını açtı: “Hindistan’dan bir yatırımcıyı ülkemize getirip, 1000 megavatlık bir güneş santralı kurmayı planlıyoruz. Bu yatırım 5000 megavata kadar çıkabilir.” Yıldırım’ın “Hemen getirin” dediği yatırım boyutu 5 milyar doları bulabilir.